Monday, March 22, 2010

gerek ama ne gerek?


Bakmak gerek,
Görmek gerek,
Konuşmak gerek,
Dinlemek gerek,
Hissetmek gerek,
Üretmek gerek,
Düşünmek gerek,
Gitmek gerek,
Gelmek gerek,
Gezmek gerek,
Çalışmak gerek,
Verimli Olmak gerek,
İzlemek gerek,
İstemek gerek,
Cin Olmak gerek,
Tek Olmak gerek,
Lider Olmak gerek,
Takip Etmek gerek,
Spor Yapmak gerek,
Zinde Kalmak gerek,
Yorulmak gerek,
Uyumak gerek,
Uyanık Olmak gerek,
Saymak gerek,
Sayılmak gerek,
Sevmek gerek,
Sevilmek gerek,
Sevişmek gerek
Ama En Azından...
24 saatin 1 dakikası durup
Nefes Almak gerek!.....

Friday, March 19, 2010

let it be a Long Weekend :)

bugun CUMA!
haftanin son is gunu...
az sonra is bitecek ve haftasonu gelmis olacak...
dinleneceksiniz...
mutlu olacaksiniz...
hayalleriniz olsun...
haftasonu hava da guzel olacak...
moraller tepelerde olsun!
güzel bir haftasonunuz olsun...
bu şarkı da size benden olsun!


sözleri :

I know you'll help us when you're feeling better
and we realize that it might not be for a long, long time
But we're willing to wait on you
We believe in everything that you can do
if you could only lay down your mind
I want you to try to help yourself
Take the time to take apart, each brick that sits outside your heart
And look around you
There's people everywhere
And though they don't always show it they're just as scared
And we'd be more prepared if you just pulled on through
I want you to try to help yourself
Oceans of water underneath our feet
Terrible design
Dusty rooms you cannot sweep
Clouding up your mind
I know you'll help us when you're feeling better
and we realize that it might not be for a long, long time
But we're willing to wait on you
We believe in everything that you can do
if you could only lay down your mind
I want you to try to help yourself

Thursday, March 18, 2010

konumuz : Apple Martini


dün akşam...bana çook uzun zamandır göremediğim arkadaşlarımla buluştuk!
House Cafe Ortaköy'de...
masadaki içki çoğunluğu Apple Martini oldu...
bende bunu yazacağıma söz verdim... Melocan'a...
içki baya baya iyiydi...
hatta garsonumuza göre de "geçen ayın en çok satan ürünü" olmuştu!
biz kendimizi bir nevi Sex and The City hanımları gibi hissederken (dry martini with 3 olives içenlerde vardi yani aramızda!:)...
çok da güzel zaman geçirdik...
kısa da olsa...

Tuesday, March 16, 2010

my wall... my world...

dün akşam...
hiç üşenmeden, Ezel'i de bir yandan izlerken... aylardır biriktirmiş olduğum moda dergilerinden beğendiğim kareleri kestim, modeller, kıyafetler, fotoğraf pozları olarak... hatta reklamlar bile var... ve bugün de iş yerinde duvarıma astım...
aralarında stilist ve hatta Moda Cadısı bile var, dikkat! :)

bakalim beğenecek misiniz ??

bir de bugün bloga link eklemeyi öğrendim, çok şükür!
Moda Cadısı imdadıma koştu! :) teşekkürler tekrar ;)




Saturday, March 13, 2010

konserler geliyoorr...

benden soylemesi...
simdiden gidilmesi gerekenler listesine almaniz gereken konserler var...
sevgili ve dostlarin esliginde gitmek, eglenmek, tepinmek, icmek, cosmak herkesin hakki! :)
maksat biraz kafa dagitmak olsun :)
ben onumuzdeki kesin gidecegim konserlere bakiyorum!
sizlere de siddetle tavsiye ediyorum :


Nil Karaibrahimgil @ Otto Santral - 27 Mart Cumartesi gunu - biletler biletix'te hemde 34 TL - bol tepinmeli, coskulu, enerjili, eglenceli bir konser olacagi kesin!



The Cranberries! efsane grup... hani Zombie, Animal Instict, Linger, Ode to my Family soylerler... muhtesemlerdir... iste onlar geliyor!
22 Temmuz'da Kucukciftlik Parki'nda - biletler biletix'te 78 TL'ye..


U2 - pek soze gerek yok herkes bilir.. biz biletimizi 1 sene oncesinde almistik :)
6 Eylul Pazartesi aksami - Ataturk Olimpiyat Stadyumu'nda! :)
biletler yine biletix'te ama hangi kategoride oturmak istediginize gore degisiyor...

Tuesday, March 09, 2010

huzurlu bir anımdayım...

şuan uzun zamandır istediğim yerdeyim...
komik bulacaksınız belki ama etiler starbuckstayım...
isteye isteye buraya mı istedin diyecek olursanız da...
evet.. çünkü burada biraz huzur buluyorum - tek başıma olduğum zamanlar...
ışıkları, kahve kokuları, çaldıkları müzikler hoşuma gidiyor :)
bir koltuğa kuruldum.. yazı yazıyorum...
bir de diğer blogumu nam-ı diğer "stilist" blogumu revize etmeye çalışıyorum biraz...
yan koltuklarda oturan insanların konuşmalarını duyuyorum - sevdiğim ingiliz aksanı sesleri geliyor ve hatta kendimi yabancı bir ülkede hissediyorum...
akşam saatleri olmuş..
dışarıda yağmur ve ben cam kenarındayım... yağmurun yağışı, cama vuruşu, geçen arabaların sesleri... herşey ama herşey hoşuma gidiyor şuan!
az sonra sevgilim iş yerinden çıkıp yanıma gelecek, bir yandan da onu bekliyorum...
keyifliyim yani...
bilin istedim...
belki okuyunca, içimdeki huzuru siz de hissedersiniz dedim...
sevgiler! :)

sende yaz yaz yaz...bir kenara yaz...

Bugün düne göre bir nebze daha güzel bir gün...
en azından hava biraz daha düzgün - sarı değil!
ve bugün bir arkadaşımın benimle paylaşmış olduğu yazıyı sizlerle paylaşıyorum...
keşke bu laflardan az da olsa ders alsak...
birkaçını bile olsa uygulasak :)

ve karşınızda eski PR öğretmenim olan ve o zamanlar ondan çok şey öğrendiğim Türkiye için çok önemli insan Betül Mardin'in 10 adet "kadınlara" özel öğütleri :

1. Her sabah spor yapacaksın. Günaşırı filan değil evladım. Her sabah. - UFFF çok çalışmak gerek bunun için.. çook!

2. Hep çalışacaksın. Üreteceksin. Beynin meşgul olacak, hep koşturman
gereken işler olacak. - bu şart!

3. Günceli takip edeceksin. Haber izle, dergi, kitap, gazete oku. Gündemi
yakala. Her konuda kendini “update” et. Yeni çıkan kitapları da bil, yeni
açılan lokantaları da, bu sene moda olan renkleri de. - bunu başarıyorum sanırsam :)

4. Evlilik ise şart değil, kafanı takma. Gerekli de değil. Hatta şöyle
söyleyeyim: One problem less! (Bir problem eksik!)

5. Çocuk meselesine gelince... Ha işte, burada akan sular duruyor.
Yapabiliyorsan yap. Birini bu kadar çok sevmek, onun sorumluluğunu taşımak
sadece onu değil, seni de mutlu eder. Doğurmayacaksan, evlat edin. O zaman
da senin çocuğun değişen bir şey yok. Evlat edinmeyeceksen de, manevi
çocuğun olsun, birini okut, geleceğini şekillendirmesine yardımcı ol.

6. Günde bir kere et ye. Mutlaka her öğün sebze ve meyve ye. Kusura bakma,
ben tatlı severim. Tatlıdan uzak dur diyemeyeceğim! - bende duramam zaten :)

7. Ölümden sonra yaşamak istiyorsan, günlük tut. O küçük notlar, hem kendi
hayatının tanıklığı, hem de yarına kalan bir bilgi kaynağı. Mesele benim
babam, hiç üşünmeden 60 sene boyunca her gün Ece Ajanda'sına o gün olanları
yazmış. Hâlâ açıp okuyorum ve çok faydalanıyorum. - 5 senedir her günüm günlük yazarak geçiyor - bunu bilmeden yapmışım bile! :)

8. Olumlu olacaksın. - öyleyim! çok şükür! :)

9. Bazı şeyleri kabul edeceksin: Bütün kadınların seni sevmesine imkân yok!
Demek ki bazı kadınlara dikkat edeceksin. - bunu zaten en başından biliyordum :)

10. Erkeklere gelince, aynı anda birkaçını sevmeyeceksin. Ama onların böyle
bir yeteneği olduğunu bileceksin!!!

ve bir de bugün Sprite'ın viral kampayasına katıldım! :)
artık bende şöhretim... :)

http://15dakika.com/raquel

Monday, March 08, 2010

eskilere özlem...




evet!
artık böyle bir dünyadayiz...
bu resimlerden ilkini ben sevgilime günde belki 100 kere söylüyorum! :)

herkes birbirinin aynısı...
Konuştuklarımız bile aynı...
Blog yazarı olmak bile klişe hale geldi...
aaa seninde mi blogun var demiyoruz artık çünkü herkesin var!
konuşulan konular, yazılan yazılar bile aynı...
bugün açın Blog reader'inizi herkes Oscar'i yazıyor...
2. bir gazete mantığında ilerliyor...
hayat aynı - gelişiyor / ilerliyor ama insanlar daha çok birbirine benzer hale geliyor.
kimileri "lead" ediyor kimileri de "follower" oluyor!
tamam dünyanın kanunu bu!
bunu anlıyorum.. ama bu kadara da gerek var mı diye düşünmeden edemiyorum...
herkes bu kadar (argo olacak sözüm kusura bakmayın!) "kıçını yırtmalı" mı bir yerlere gelmek için...
tamam yırtmalı diyeceksiniz ama böyle de değil...
değişiklik ise olay daha da değişik olunmalı bence...
bende yazıyorum blog'da twitter'da facebook'ta..
farkım yok bahsettiğim insanlardan - benden onlardan biriyim zaten!
ama sıkıcı hale geldi tüm bunlar - onu söylemeye çalışıyorum zaten...

hayat daha güzeldi eskiden...
okuldan eve dönüp TV'nin karşısında "kahvaltı"mızı ederken ve çizgi film izlerken
ardından da sevdiğimiz kişilerle MIRC'tan başka konuşacak bir yerimiz yokken - tek social network olayımız orasıyken...


şimdi hangi birine yetişelim ki??
Facebook? Twitter? Blog? Blackberry MSN? MSN? i-phone e-buddy veya ping!??
Skype? Google sağolsun birini daha ekledi BUZZZ ve daha da gider uzar bu liste...
düşünebiliyor musunuz?
ya da öyle demiyim de bir düşünsenize...
kim kiminle nerede nasıl?
kime nasıl yetişeceksiniz buradan?
ne kadar sağlıklı?
kitap okuyabiliyor musunuz?
veya okumaya vaktiniz var mı hala??
hobileriniz var mı hala ve vaktiniz var mı onları yapmaya?
kendinizi geliştirmek için bugün ne yaptınız
Facebook'a girmekten başka?
Tweet'lemekten başka?
bunların hepsinden başka.....

Raslantı / Şans / Hediye / AAAA! :)

1. Olmasını çok istedigimiz bir seyin çok da kolay bir şekilde olduğu an...
2. Tam sinemaya girip oturduğun an çişinin geldiğini farketmek...
3. Uzun zamandır görmediğin arkadaşını rüyanda görmek ve ertesi gün bir şekilde karşına çıkması...
4. Kafanda tam bir sayı tutmuşken bindiğin taksinin plakasını okumak
5. Rejim yapmıyor olmana rağmen tartıya çıktığında 1 kilo vermiş olduğunu görmek!
6. Gittiğin bir davette x bir arkadaşınla aynı elbiseyi giymek / pişti olmak!
7. Uzun zamandır giymediğin kot pantolonunun cebinden para çıkması...
8. İndirimde tek kalmış olan çok beğendiğin topuklu ayakabbının ayağına cuk oturması!
9. Kahve parasının cebindeki bozuklara denk gelmesi
10. Judith Mc Naught kitaplarını keşfetmiş olmak
11. Şimdi

Thursday, March 04, 2010

hayata bir es versek?


şimdi!
evet evet tam da şimdi!
güneş bize biraz göz kırparken...
hava tam sıcak değilken yani biraz serin serin eserken...
sahilde olmak, yürümek, sevdiğinin yanında olması, birkaç arkadaş...
sohbet ortamı... veya sessizlik olsun.. farketmez o kadar...
gazeteleri okumak... yavaş yavaş artan insan trafiği...
denizden dalga sesleri...
ve bunlar...
çok isterdim!!

Ri'den seçmelerle karşınızdayım!

Merhaba herkes!
benim bir arkadaşım var... adı kısaca Ri olur Rilu olur degisir...
sonuc.. she is an event freak! :) ama super bir freak...
sinema hastasi... cok da bilgisi vardir bu konularda...
ve biz "yakin arkadaslarina" e-mailler gondererek soyle bir guzellik yapti...
Bu ay yani MART ayinda istanbul'da nerede ne var.. hangi filmlere gitmeli... hangi programlar yapilmali listesi!
Muhtesem degil mi?
Sizlerle paylasiyorum :

05 Mart Cuma - İlhan Erşahin's Istanbul Session's featuring Eddie Henderson @ Babylon / 22:00 & 00:00 / 35 TL -www.myspace.com/eddiehendersonjazz - www.myspace.com/istanbulsessions
05 Mart Cuma - Rubin Steiner @ Babylon Lounge / 23:00 / ücretsiz - http://www.rubinsteiner.com - HAFTANIN FAVORİSİ
05 Mart Cuma - İlhan Erşahin's Istanbul Session's featuring Eddie Henderson @ Babylon / 22:00 & 00:00 / 35 TL -www.myspace.com/eddiehendersonjazz - www.myspace.com/istanbulsessions
05 Mart Cuma - Rubin Steiner @ Babylon Lounge / 23:00 / ücretsiz - http://www.rubinsteiner.com - HAFTANIN FAVORİSİ
05 Mart Cuma - Melingo @ Ghetto / 22:30 / 39,5 TL www.myspace.com/melingo - http://www.biletix.com/event.htm?id=LLG13

06 Mart Cumartesi - İlhan Ersahin's I Led 3 Lives featuring Rubin Steiner @ Babylon / 22:00 & 00:00 / 35 TL- http://www.biletix.com/event.htm?id=LBAF5 -
06 Mart Cumartesi - Amsterdam Night Watch Lefties Soul Connection @ Ghetto / 22:30 /34 TL -www.myspace.com/leftiessoulconnection - http://www.biletix.com/event.htm?id=LLG14
06 Mart Cumartesi - Fuchs& Tutan @ Minimusikhol / 22:00 / 10 TL
06 Mart Cumartesi - Pickpocket, Bohemian DJ's @ Dogzstar / 22:30 / 10 TL ( bira dahil )

11 Mart Perşembe - Red Hot Brodway @ Tim Show Center / 15:00 & 21:00 / 80-60-50 TL - http://www.biletix.com/event.htm?id=LTTA4
11 Mart Perşembe - Histanbul @ Garajistanbul / 20:30 / 25 TL

12 Mart Cuma - Red Hot Brodway @ Tim Show Center / 15:00 & 21:00 / 80-60-50 TL - http://www.biletix.com/event.htm?id=LTTA4
12 Mart Cuma - Arto MWambe & Philip Lauer @ Minimuzikhol / 22:00 / 20 TL - http://www.myspace.com/artomwambe

13 Mart Cumartesi - Insomnia by Beck's 70'ler @ The Hall / 22:30 / 30 TL
13 Mart Cumartesi - Arto MWambe & Philip Lauer @ Minimuzikhol / 22:00 / 20 TL -- http://www.myspace.com/artomwambe
13 Mart Cumartesi - Red Hot Brodway @ Tim Show Center / 15:00 & 21:00 / 80-60-50 TL - http://www.biletix.com/event.htm?id=LTTA4

14 Mart Pazar - Red Hot Brodway @ Tim Show Center / 15:00 & 21:00 / 80-60-50 TL -- http://www.biletix.com/event.htm?id=LTTA4

16 Mart Salı - İmparatorluk Kuranlar @ Devlet Tiyatroları Üsküdar sahnesi /20:00 /10 TL / http://www.devtiyatro.gov.tr/web/oyunlar/oyun0960.html

17 Mart Çarşamba - Cem Adrian @ Beyoğlu Hayal Kahvesi /22:30 / 30 TL - http://www.myspace.com/cemadrian
17 Mart Çarşamba - Testosteron @ Oyun Atölyesi / 20:30 / 30 TL - http://www.oyunatolyesi.com/oyun_details.asp?p=view&id=31

18 Mart Perşembe - Testosteron @ Oyun Atölyesi / 20:30 / 30 TL - http://www.oyunatolyesi.com/oyun_details.asp?p=view&id=31
18 Mart Perşembe - Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası @ Lütfi Kırdar / 20:00 /60-54 TL

19 Mart Cuma - Piano Magic @ Babylon / 22:00 / 35 TL - http://www.myspace.com/lowbirthweight - http://www.biletix.com/event.htm?id=LBAG9 - DENEEMEYE DEĞER
19 Mart Cuma - Jim Stanton @ Otto Sofyalı / 23:00 / ücretsiz - http://www.myspace.com/horsemeatdiscolondon
19 Mart Cuma - Testosteron @ Oyun Atölyesi / 20:30 / 30 TL - http://www.oyunatolyesi.com/oyun_details.asp?p=view&id=31

20 Mart Cumartesi - Thives like us @ İndigo / 23:00/ 30 TL - http://www.myspace.com/thieveslikeus
20 Mart Cumartesi - Does it offend you yeah @ Ghetto / 22:30 / 45 TL - http://www.myspace.com/doesitoffendyou

21 Mart Pazar - Bora Çeliker Quartet Meets Kestutis Vaiginis @ Tamirane / 14:00 / ücretsiz - http://www.myspace.com/kestutisvaiginis

23 Mart Salı - Avril Lavinge @ Kuruçeşme Arena

25 Mart Perşembe - 7 Şekspir Müzikali @ Oyun Atölyesi / 20:30 / 40 TL - http://www.oyunatolyesi.com/oyun_details.asp?p=view&id=32

26 Mart Cuma - White Rose Movement @ Babylon /23:00 / 30 TL - http://www.myspace.com/whiterosemovement
26 Mart Cuma - 7 Şekspir Müzikali @ Oyun Atölyesi / 20:30 / 40 TL - http://www.oyunatolyesi.com/oyun_details.asp?p=view&id=32
26 Mart Cuma – Dearhead @ Minimuzikhol / 22:00 / 10 TL - http://www.lastfm.com.tr/music/DearHead

27 Mart Cumartesi - Çırağan Cumartesi Konserleri @ Çırağan Kempinski / 11:00 / ücretsiz
27 Mart Cumartesi - 7 Şekspir Müzikali @ Oyun Atölyesi / 20:30 / 40 TL - http://www.oyunatolyesi.com/oyun_details.asp?p=view&id=32
27 Mart Cumartesi - MFÖ @ Otto Santral / 23:00 / 50 TL - İŞTE BU KAÇMAZZ!!

28 Mart Pazar - Morning Jazz Sessions Dolunay Obruk Trio @ Tamirane / 14:00 / ücretsiz
28 Mart Pazar - 7 Şekspir Müzikali @ Oyun Atölyesi / 18:00 / 40 TL - http://www.oyunatolyesi.com/oyun_details.asp?p=view&id=32

29 Mart Pazartesi - Borusan Yaylı Çalgılar Dörtlüsü @ Süreyya Operası / 20:00 / 30-27-20 TL - Melingo @ Ghetto / 22:30 / 39,5 TL www.myspace.com/melingo - http://www.biletix.com/event.htm?id=LLG13

veee sıra CINEMAAAA :


Macera isterim diyenlere :

Daybreakers / 5 Mart - http://trailers.apple.com/trailers/lions_gate/daybreakers/
Shutter Island / 12 Mart - ( Şahsen heyecanla beklediğim bir Martin Scorsese & Leonardo işbirliği ) http://trailers.apple.com/trailers/paramount/shutterisland/
The Box / 26 Mart - http://trailers.apple.com/trailers/wb/thebox/


Romantik filmden vazgeçmem, o da benden vazgeçmesin diyenlere :

Crazy Heart / 5 Mart ( Romantik&Dram en azından Oscar alması kesin gözü ile bakılan Jeff Bridges için gidilir) http://trailers.apple.com/trailers/fox_searchlight/crazyheart/
Dear John / 19 Mart - http://trailers.apple.com/trailers/sony_pictures/dearjohn/
Away we go / 26 Mart - http://www.traileraddict.com/trailer/away-we-go/tv-spot-growing-up
Leap year / 26 Mart - http://trailers.apple.com/trailers/universal/leapyear/


Karamizah'tan da anlarım fantastikten de diyenlere:

Alice in Wonderland / 5 Mart - ( Tim Burton yepyeni bir dünya yaratmış kaçırılmamalı! ) - http://trailers.apple.com/trailers/disney/aliceinwonderland/
A Serious Man / 5 Mart ( kesin izlenmeli! ) - http://trailers.apple.com/trailers/focus_features/aseriousman/
The men who stare at goats / 19 Mart - - http://trailers.apple.com/trailers/independent/themenwhostareatgoats/
Moon / 26 Mart - http://www.traileraddict.com/trailer/moon/trailer


Dram'dan ağliycam, biticem diyenlere:

Precious / 12 Mart ( İzledim, Oscar adayı baya dram ) - http://trailers.apple.com/trailers/lions_gate/precious/


Ülkemiz civarını isterim diyenlere:

Ses / 5 Mart ( Umutluyum bu filmden şaşırtacak derecede iyi çıkabilir ) - http://www.fragmanist.com/ses-filmi-fragmanı-izle-fl792-t580
Yüreğine sor / 12 Mart - http://www.izlesene.com/video/tv-yuregine-sor-fragmani/1280932

ve gerçekten de MART ayının en iyisi ( kanımızca )
ALICE IN WONDERLAND olacak!!


SEVGILER!

Tuesday, March 02, 2010

Madonna Angelina - New York

uzun zamandir bakmiyordum The Cool Hunter 'a...
ve actim da ne gordum??
HOT PICK kisminda benim de MeatPacking District'te gordugum an AAAAA deyip, hemen fotografini cektigim bir duvar resmini koymuslar!
gurur duydum kendimle :)
haa bir de... biz bu duvarda foto cekip Pastis'e dogru ilerlerken arabadan kim indi?
Marc Jacobs... ve yan masamizda erkek arkadasiyla yemek yedi sakin sakin :)
biz de ona bakip bakip durduk :)
budur!
fotograflari da hemen paylasiyorum!

Monday, March 01, 2010

Güzel geçen bir haftasonuna dair...

Merhaba,

Bu haftasonu epey dolu dolu güzel / hoş / kazançlı / eğlenceli ve bir ara da hüzünlü geçti... tüm haftasonunu düşündüğüm zaman hüzünlü kısmı çok yakın olduğu için kafamdan onu pek çıkaramıyorum...
neyse! en başında başlıyorum!
cumartesi sabahı uyandım ve içimdeki spor aşkı bambaşka diyerek i-podumu takarak koşu/yürüyüşe çıktım - 1 saat bunu yaptım! ardından da eve gelip duş aldım ve hazırlanarak attım kendimi sokağa...
bunun evvelinde zaten Co ile programı yapmıştık - Galata'da enteresan bir gün geçirecektik...
jackson 5 misaliyiz ama bu haftasonu -1'dik - neyse böyle de eğlendik... gittik önce Şişane'de yeni açılan Public'in tam yanında Miss Pizza'ya... orda bir güzel yemeğimizi yedik ve vurduk kendimizi Galata butiklerine...
ilk gittigimiz yer La Mariquita oldu.. ardından Lastik Pabuç, Second Chance, ParisTexas, FeltinLove gibi gezdik de gezdik...




ve tabi ki Big Chefs'de durup kahve ve çikolatalı / kestaneli sufleler yiyerek gezimizi noktalandırdık!
kızkıza bu program baya iyi gözüküyor degil mi?? evet! baya iyiydi...
akşamına da BKM'de Caveman izledik - hep birlikte birlikte, hep birlikte birlikte dedik! :) güldük ama yer yer de sıkılmadık diyemiyorum - sonuç fena degil...
Pazar sabahı ise Bardavit ailesinde muhteşem bir kahvaltı ettik. güldük, sohbet ettik, DJ Hero oynadık bol bol eğlendik...
ardından da baby İris'i görmeye gittik... muhteşem olmuştu! muhteşem... hatta sizinle paylaşmak istiyorum bir fotografini.. ama suan degil - soz ki yakında! :) cok iyi fotograflarini cektik onun...
ardindan da akşamımızı NINE filminde noktalandırıyorduk.. muhteşemdi! - bu ekiple... ve fakat demem gerek! Moulin Rouge, Chicago gibi beklentilerim vardı - onlar gibi degildi ama yine de çok güzeldi - Daniel Day Lewis ve muhteşem kadınları - hatta Fergie'nin kumlarla, teflerle dans ettiği Be Italian şarkılı gösterisi muhteşemdi!!

çıkışında da Aşkana mantı'ya gitmedik mi! gittik... bu da fena oldu... daha yeni yemek yememe rağmen çiğ börek yedim yine.. ama bu sefer kesin - rejimdeyim!! duyurulur! :) (bugun Pazartesi zaten! - her kız her Pazartesi bunu soylemiyor mu?? :))
ve eve gelince Ezel'i yarıda bırakmıştım da onu bitirdim... Ezel'in sonu hüzünlüydü - ona üzüldüm - ve tabi başka şeylere de...
özetle; güzel bir haftasonuydu acısıyla ve tatlısıyla diyorum! :)
ve yeni bir hafta başladı... hepimize iyi haftalar olsun!

NOT : cumartesi gunu OSHO'nun Korku ve Aşk Özgürlük ve Tekbaşınalık temalı 2 kitabını aldım... Sufizm'e ek olarak bunlarla birlikte kendimi daha iyi bir insan yapmaya çalışıyorum - sizlere de tavsiye ediyorum!



Sevgiler!