Sunday, February 21, 2010

bir Candan Ercetin konseri...


Candan Ercetin'in cok yuce bir sanatci olduguna karar verdim!
Zaten oyleydi biliyorum, ama her izledigimde kadina daha da cok hayran kaliyorum!
Sesine, tarzina, bu yasta boyle olusuna...
Kadin 50'li yaslarinda... bunu cok yasli anlaminda soylemiyorum lutfen yanlis anlamayin! Ama gunun sonunda gencecik diger sanatcilarimiz gibi degil! ama onlara kesin tas cikartir...
Tahmin edebileceginiz gibi Bostanci Gosteri Merkezi'ndeki konserine gittik Cumartesi gunu... baslarda benim moralim baska sebeplerden dolayi cok bozuktu (konser baslamadan once) ve baslayinca ve Candan'in kadife sesinden en vurucu darbeleri yeyince hickira hickira aglamaya basladim, kendisine dikkat edemedim basta, sadece sesi ve ben vardik...
sonra moralim duzeldi... sesiyle, herseyiyle..
Ne kadar guzel giyinmisti! gercekten muhtesem bir siklik ve zarafet vardi uzerinde...
Fransizca, Yunanca sarkilar soyleyip izleyenleri daha cok hayran birakmasi cabasi!
Sonra ara oldu... ve hic bekletmeden, arayi acmadan 10 dakikada geri geldi ve bu sefer agir havamizdan ciktik tempolu sarkilara gectik...
Bu sefer ki elbisesi kıpır kıpır, şıkır şıkırdı.. kırmızılar siyahlar, pullar payetler ve tabiki Candan yalınayak!! hopladı zıpladı dans edip durdu... (kendini assolist sanan genc sanatcilara...)
Sarhos muydu tam olarak anlayamadigimiz bir genc ve kiz arkadasi sahneye atladilar ama resmen atladilar! dans edip durdular hic laf etmedi... ve arkadas kendi etrafinda donerken resmen sahneden asagi dustu!
sarki bitince de Candan'in "arkadaslar ben size soylemistim sahne bas donmesi yapar!" esprisine maruz kaldi :)
ve bir de guvenliklere cok cok kizdi... cunku insanlara mudahele ediliyor diye...
edilmesin, isteyen sahneye gelsin demek istedi... cok da guzel dedi!
ve bir de... internet sitesinden ona yazan herkese ozel olarak, tek tek sarkilar soyleyip, ozel gunlerini kutlayip kucuk hosluklar yapti...
ve bir Candan Ercetin konserinin daha tadi damagimizda kaldi!

onun deyisiyle bu "ozel" bir bulusmaydi... simdi gelecek sefere diyelim! :)

NOT : bu arada soylemeden edemeyecegim bu kadar "sanatci" kompleksi olmayan bir insan yok! saat 21:00'da baslayan konser gercekten de 21:00'da basladi! bekletme yok, hicbir tantana yok! ara olunca 10 dakika dendi daha da uzatmadi... konser bitince bi dahaaa dendi bi tane daha soyledi...

Bu kadin ovguyu haketmesin de kimler etsin bu ülkede??

Thursday, February 18, 2010

oradan buradan şuradan...


eskiden arayı bu kadar açmazdım...
şimdi blogumu aldatıyorum!.. başka bir blog buldum kendime :)
ama böyle yapmazdım... dun kızlar hatırlattı bana hic yazmadigimi artik buraya!
gerek tatilgunlugum.blogspot.com, gerek burasi, gerek digeri... hepsine ilgi gosterirdim... buraya en son 3 subat'ta IFW yazmisim... oooo ooo...
neler oldu neler...
Kartalkaya'ya gittim bu KIS sezonunda hem de 2 kere... arkadaslarla...
umarım 3.'su olur ama bakalım...
ve aktivite aktivite ustune geliyor... yarin Candan Ercetin konseri, haftaya Cumartesi Caveman!..
bir de herkes, tum arkadaslarim bu aralar ya dogum yapıyor ya da hamile kalıyor!
Dogum yapanların sayısı 2'ye çıktı...
Doğumu yakın olanların sayısı da 2'de...
Hamile olanların sayısı da 2'de... e yani.. biz bebekli arkadaşlar olmaya başlıyoruz...
beni okuyan bilir..
ben birkaç ay öncesine kadar evlenmek icin cok erken degil mi yaa?? diye yazı yazarken bir de başıma hamile olup doğuranlar çıktı :)
neyse geniş ailemizin büyüdükçe büyümesi güzel bir şey tabi!.. :)

ha bir de bugun aldigim habere gore yeni bir VESPA'mız olduuu!!
yine okuyan bilir diyecegim.. ben bir motor tutkunuyum! :)
gecen yaza kadar hem sevgilimin hem de benim motorumuz vardı...
Yaz bitti mertlik gitti misali, benim motor kira surem bitti, sevgilimin de satması gerekti...
Ama şimdii yenisi geldi! Bugun aldım haberi, hemen yazdım buraya oldu biraz! :)
ama mutluyum ve bunu paylaşıyorum sizlerle...

Bir de Twitter ne kadar çok girdi hayatımıza??
Hiç bu kadar olacağını düşünmüyordum... köşe yazarları, tüm sanatçılar artistler herkes herkes orada ve herkes bişiler bıdı bıdılaşıyor...
Meger insanların ne cok soyleyecekleri varmış da haberimiz yokmus...

Bu arada Pilates'e gidiyorum.. elimden geldikce.. ne kadar gidebilirsem iste...
sonuc vucutta pek farklılık olmasa da nefes alış verişlerim de var!
Çünkü adamlar sana once onu ogretiyor... her yaptığın harekette (ben aletli pilates yapıyorum sadece hoca ve ben oluyoruz..) once derin nefes alıp sonra veriyorsun...
Bir de vucudu upside-down yapan bir alet var ki en sonunda onu yapıyoruz - favori aletim o! bayılıyorum ona çıkmaya!...
ben bunu düşünürken Nil Karaibrahimgil'in bir yazısını hatırladım, yazısının sonunu şöyle bitirmiş :
Fazla uzatmayayım, birşey daha düşündüm öyle tek burnumu tıkamış nefesler falan alırken, senin adın "hediye!" yani Present*!
Hiç daha önce bunu düşünmemiştim. Oturdum sana bir şiir yazdım:
Madem şu an hediye
Dünde yarında gezinip durmak
Ne diye?


Not 1 : Gecen zaman zarfında Nil'de evlendi bu arada! eminim biliyorsunuzdur ama benim de en favori Turk sanatçı kişimdir kendisi... onun icin ayri bi seviniyorum! mutlu olmasına.. :)
Not 2 : Bana buraya yazi yazmadigimi, hatirlattigi icin kızlara tesekkuru bir borc bilirim! :)

Sevgiler, saygilar!

Wednesday, February 03, 2010

IFW 2010 bekle beniii :)



uzun zamandır buraya yazamıyorum başka bloglarla meşgulüm derkene...
bugün bunu buraya koymak istedim... :)
bugün santraldeyim.. orayı gündüz çok merak ediyordum zaten...
şimdi bir de moda havasıyla görünce eminim aşık olacağımaa...
Genç Tasarımcıları, Gamze Saraçoğlu ve Hakan Yıldırım defilelerini iple çekiyorum!..
buradan İlo'ya tekrar tekrar thanxxx ;)